.
 

Köşe Yazarları
  Yorum Yap     Arkadaşına Gönder     Yazdır
     
fatmayazganköşeyazarıyoldaşlıkkavramı

YOLDAŞLIK KAVRAMI

Fatma Yazgan
Köşe Yazarı
Büyük aileler ve büyük evler yerini çekirdek ailelere ve daha minimal evlere bırakmakta...              Günümüz koşullarında ekonomik ve sosyal şartların zorlamasıyla birlikte; hemen her bölge ve kültürde çocuklar ilk arkadaşlık deneyimlerini kreş, oyunevi, anaokulu gibi yerlerde yapmakta... 
Çocukların ailelerinden bağımsız ilk sosyalleşme alanları buralar olmakta  artık...                                                   

OĞLUM FARKINDALIK YARATTI

Çocuklar daha sosyal, bağımsız bireyler olmayı, toplumsallaşmayı, arkadaş edinmeyi, sürekli ilişki kurma becerilerini bu alanlarda kazanmaya başlamakta... Bir nevi ilk yol arkadaşlığı, yoldaşlık deneyimi değerini ortaya çıkarmakta, buralarda. Ama bu yoldaşlık ilişkisi ideolojik bir temele dayanmayan bir ilişki. Okul arkadaşlığına  bir yoldaşlık ilişkisi gözüyle bakmamı sağlayan oğlumun 1.sınıftayken yaşadığı bir olay oldu. Mahir, birinci sınıfa giderken, öğretmeninin bir öğrencisini azarlayıp, cezalandırmakla tehdit etmesi üzerine, öfkeyle öğretmenine çıkışıyor
“Sen benim arkadaşımı, yoldaşımı cezalandıramazsın " diye bağırıyor. 
Öğretmeni çok şaşırıyor.
Sen "yoldaş" ne  demek biliyor musun? 
Anlamını bilmediğin bir kelimeyi niye kullanıyorsun" diye soruyor.
Mahir; “bizim sınıftaki herkes benim yoldaşım. Çünku biz 1-B olarak aynı yolda yürüyoruz" cevabını veriyor. Aslında o güne kadar yoldaş , yoldaşlık kavramına hiç böyle  bakmamıştım.
Mahir, kelimenin kökünden hareketle aynı yolda yürümek anlamında düşünerek o gün sınıf arkadaşları için bu tanımlamayı kullanmıştı.
Ve bence çok da doğru bir yerden bakarak, doğru bir perspektif yaratmıştı.

BİZDEKİ YOLDAŞLIK

Benim kuşağımın, ya da bizden önceki kuşağın yoldaşlık kavramına bakışı tamamen ideolojik temelli.. Kelimenin tam da karşılığı " yola birlikte gidenlerden herbiri". 
Ortak bir görüşü benimseyenlerden hepsi. Osmanlıca’daki anlamı;
“ Refik, ortak arkadaş, eş, yardımcı"
TDK ya göre yoldaş kelimesi öz Türkçe bir sözcük olan ‘yol’ kelimesinden türetilmiş.
Hedefleri, maksatları, alışkanlıkları aynı olan kişileri ifade ediyor. 
Osmanlı döneminde Yeniçeriler  birbirine "yoldaş" dermiş..
Yoldaş kelimesinin gelişi çok uzun yıllar öncesi.
Günümüzde ise bu kelime tamamen sol terminolojide kullanılan bir kavram artık. Sol terminolojiye göre"en üst noktada sevgi, saygı, güven, bağlılık, sadakat, gönül bağı anlamlarını taşıyor.

DEĞERİNİ BİLMELİ

Başta yazdığım gibi çocukların sosyalleşme, bağımsızlaşma deneyimleri okullarda başlıyor.
Çocuklar büyüdükçe, kişilikleri oturup, belli bir kimlik kazandıkça yoldaşlık bilinçleri artıyor.  
Ergenlik gibi sancılı süreçlerden çıkan çocuklar artık birer genç olmaya adım atarlarken yaşamı, ilişkileri sorgulamaya başlıyorlar.
Artık kendi yaşamları hakkında daha özgür kararlar vermeyi tercih edip, yol arkadaşlarını belirledikleri kriterlere göre seçmeye çalışıyorlar...                       
Ailelerinden daha da ayrı, özgün düşünmeye dayalı kararlar edinirken, ülkenin konjükturune, sosyal ve siyasal ortama göre yeni yol arkadaşlıkları kurabiliyorlar.

HER BOYUTTA YOLDAŞLIK

Günümüzde yoldaş, yoldaşlık sözcükleri tamamen ideolojik eksende tanımlanıyor...          Yoldaşlık, sosyalist ve komünistler arasında enternasyonal bir hitap şekli.
Rusça’daki karşılığı tavarist.
ingilizce’de comrade. Turkiye’de özellikle sağ terminolojinin lanse etmeye çalıştığı gibi çalıştığı gibi sadece sosyalist, komünist ve devrimciler arasında.
Yani, ideolojik anlatım ön  planda...                                 

BENDE ÇOK BAŞKA 

Benim yaşamımda yoldaşlık kavramı, yoldaşlık ilişkisi yoldaş sevgisi çok özel ve önemli.
Çünkü biliyorum ki,aynı ideolojiyi paylaştığım yoldaşlarıma koşulsuz güvenip, sırtımı dönebilirim....
Kendi yaşamımda başka hiçbir ilişkide yakalayamadığım çıkarsız, fedakarlığa dayanan, koşulsuz güven ve sevgi içeren en sağlam ilişki biçimi olduğunu savunabilirim.
Uzun yıllar önce, henüz lise öğrencisi olduğum bir dönemde, ablam, bir yoldaşını kaybetmişti..
Ve inanılmaz üzgündü..
Yanındaki arkadaşına " kardeşlerimden  birini kaybetsem, bu kadar üzülmezdim "dedi.
Ve ben o dönem henüz onun yaşadığı ve anladığı anlamda bir yoldaşlık ilişkisi yaşamadığım için bu cümleye çok üzülüp , ağlamıştım.
Ablama kırılmıştım...
Yıllar sonra, benzer bağ kurduğum yoldaşlarım yaşamıma girince ablamı daha iyi anladım....
 
Yorumlar
Yorum Yap






Bu habere henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yap'a tıklayarak ilk yorumu sen yapabilirsin.









 
 
 
KÖŞE YAZARLARI
İbrahim Dinç
Bizlik Haller
Erol Turan
Tecrit İnsanlık Suçudur
Esat Korkmaz
Maraş Katliamı
Ebru Öztürk
Mor Gün
Şirvan Yücel
Merak Dedikleri
Hakan Zat
Başakşehir
POPÜLER HABERLER
SOĞUK HAVALARA ...
ŞELALE’DE GİZLİ...
TECRİT İNSANLIK...
DEVRİMCİ BOYUN ...
(Miracın Kutlu ...
EPİLEPSİ FARKIN...
TÜRK DİLİNE AÇI...
KENT ASALAKLARI
VARLIK OLMAK Hİ...
Tümü
SON HABERLER
BAŞAKŞEHİR HAK...
MOR GÜN
FARKINDALIK
HATAMIZ NE?
Tümü
Haber bilgisinin gönderileceği e-posta adresini giriniz.
  Gönder  
 
  İptal  
 
 
rss facebook  Twitter

Gündem | E - Gazete | Köşe Yazarları | Vip Röportaj | Referanslar | Bize Ulaşın
ANASAYFA | FOTO GALERİ | VİDEOLAR | ANKETLER | KÜNYE | SİTENE EKLE | İLETİŞİM


Pikare 2024
Yeniliklerden Haberdar Olmak İçin
Valid CSS! Valid XHTML 1.0 Transitional