Yazdır  
BAHÇEŞEHİR VADİTEPE MAHKEME KARARI İLE DURDURULDU.
İstanbul 1.İdare Mahkemesi, Mülkiyeti Kiptaş Genel Müdürlüğü'ne ait olan ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi program hedeflerinde, gecekonduyu önlemek, gecekondu baskısı altındaki yerlerin rehabilitasyonunu yapmak, yeni konut bölgeleri oluşturmak amaçlarıyla tanımlanan Bahçeşehir Vaditepe Gölevleri projesinin 3194 sayılı İmar Kanunu 3. ve 5. maddelerine aykırılık teşkil ettiği görüşüne dayalı 24-02-2015 tarihli bilirkişi raporunu da esas alarak dava konusu parsellere ilişkin kısmının iptaline karar verdi. Mahkemenin 02-06-2015 tarihli duruşmasında Esas No: 2014/1268 ile görülen dava dosyası 2015/746 Karar No ile karara bağlandı.

 BİLİRKİŞİ AYLARCA İNCELEDİ
 
Bilirkişi raporunda;
1-) Taşınmazın mevcut haliyle fiilen hangi amaçla kullanıldığının belirlenmesi,
2-)taşınmazın iptali istenen planlarda hangi fonksiyonlara ayrıldığının belirlenmesi, bu plandan önce yürürlükte olan imar planlarında hangi fonksiyonda olduğunun belirlenmesi,
3-) Söz konusu alana ilişkin 1/1000 ölçekli imar planı sürecinin irdelenmesi,
4-) Dava konusu planların, üst ölçekli planlara uygun olup olmadığı,
5-) Parsele getirilen fonksiyonun, yoğunluk, ulaşım, çevresel etkiler ve yapılaşma yoğunluğu unsurları yönünden incelenmesi, irdelenmesi, dava konusu parseller dere koruma bandı içinde kalıyor ise, bu işlevin planlamam ilkeleri yönünden değerlendirilmesi,
6-) Dava konusu plan ile avan projenin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına uygun olup olmadığının belirlenmesi konularında geniş inceleme ve araştrma yaptı.

Dava konusu mülkiyeti Kiptaş A.Ş ye ait toplam alanı 33.86 ha büyüklüğünde büyük bir bölgeyi içine aldığı, dava konusu taşınmazlar üzerindeki konut+ticaret yapılaşmasının yoğunluğu %25 arttırdığı ve bu artışla beraber, önemli yapısal ve nüfus artışının gelebileceği, ulaşımdan, teknik sosyal donatılara kadar artışın gelebileceği vurgulandı.

Dava konusu plan ile parsellere getirilen fınksiyon yoğunluk, ulaşım, çevresel etkiler, yapılaşma unsurları yönünden nüfus yoğunluğunun getireceği olumsuzluklar sıralandı.
Konut+ticaret alanının kısmen, özel eğitim alanının kısmen, ilköğretim alanının kısmen, özel sosyal kültürel tesisi alanının ksımen park ve rekreasyon alanının kısmen yol alanında kaldığı ve yapı yoğunluğunu % 25 arttırdığı açıklandı.

Bilirkişi raporunun son bölümünde ise, dava konusu parsellerin şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı kanısına varılmıştır ibaresi yer aldı.
 
HAK YERİNİ BULDU

Davacılardan, 2009-2014 döneminde Başakşehir ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclis üyesi Serdar Bayraktar gazetemize yaptığı açıklamada şunları söyledi;
''Bahçeşehir İstanbul’un en güzel yerleşim alanlarından birisi, Bahçeşehir’i Bahçeşehir yapan temel öğeler, onun uluslararası ödüller almış planlı yapısı, yeşili ve Gölet bölgesi. Bahçeşehir’in yüksek kâr sunan bu yapısı nedeniyle gözler hep bu bölgede. Bahçeşehir’e zarar verdiğini düşündüğüm birçok proje son yıllarda gerçekleştirildi. Bahçeşehir’de kamu elindeki parsellerde plan tadilatları yapıldı, buralar satıldı.  Şelale Park’ta parkı kendi bahçesi gibi kullanan bir restoran yapıldı.

Gölet Bölgesinin kenarında büyük binalar yapıldı. Gölet Bölgesi için 2013 yılında bloklar yapılmasına olanak verecek planlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda askıya çıkarıldı. Yoğun itirazlar ve Gezi sürecine denk düşünce geri çekildi. Sonra yeniden bu bölgeler için planlar yapıldı. Mahkeme kararına konu olan ve Vaditepe ismi verilen bu proje de bunlardan biri. 2011 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden CHP Grubunun muhalefeti ve oy çokluğu ile geçen planlar bu bölgede yapılaşma miktarını arttırdı.

Bu planla önemli büyüklük ve yükseklikte pek çok bina yapılmakta, binalar 35 kat yüksekliğe kadar çıkmakta. Plan, yapı ve nüfus yoğunluğunu artırmakta, donatı, ulaşım, trafik gibi konularda olumsuzluklar getirmekte ve şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına, kamu yararına aykırı nitelikler taşımakta.


Geçen ay Gölet bölgesini ticarileştirecek bir ihale yapıldı. Artık Gölet İstanbul’un en güzel, geniş parklarından biri olmak yerine restoran, kafeterya ve onların masalarını yaydıkları bahçelerinden oluşacak. Ayrıca Bahçeşehir’in kuzeyindeki çok geniş bir alan için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yapılan ve önemli yoğunluklar içeren planlar geçen ay askıya çıkarıldı.

Bence bu mahkeme kararı tüm bu uygulamalar için bir emsal oluşturmakta, bir kent inşa edilirken ve geliştirilirken nasıl bir yaklaşım gerektiğini bir kez daha göstermekte. Bahçeşehir İstanbul’un en güzel köşelerinden birisi, her yeri Bahçeşehir gibi yapmalıyız. Bahçeşehir’i her yer gibi değil.''