Yazdır  
ESTONŞEHİR KORU DOĞA ENERJİSİYLE DOLU
Polatyol, Bahçeşehir’deki başarı adımlarına devam ediyor.
Eston Şehir Mahallem projesiyle çok önemli talep ilgisi yaşayan referans proje, yeni yüzü Eston Şehir Koru ile imaj tazeliyor.

Heyecanla beklenen proje, şık bir lansman programı ile basın mensuplarıyla buluştu.
14 Kasım Salı günü, Four Seasons Otel’de gerçekleşen organizasyona, ulusal, sektörel ve yerel basından çok sayıda medya temsilcisi katkı sundu.
Moderatörlüğünü oyuncu Esra Harmanda’nın üstlendiği tanıtım toplantısında projenin tüm detayları konuşuldu.
 
CELALEDDİN POLAT: ‘’DOĞAYLA BÜTÜNLEŞEN YAŞAM DEĞERLİDİR’’
Polatyol Yönetim Kurulu Üyesi Celaleddin Polat, 1.6 milyon metrekarelik arazisiyle Avrupa’nın en geniş hacimli projelerinden olan Eston Şehir’in genel özelliklerini ve Koru projesinin kalite kriterlerini anlattı;
‘’Şirket olarak, 1930’lu yıllarda Erzurum İspir’de ticaret hayatına başladık. 1970’li senelerde İstanbul’a taşındık. Elli yıldır yut dışı ağırlıklı alt yapı işleri ile ilgileniyoruz.

Fas, Kazakistan, Kuveyt, Azerbaycan, Gürcistan, Umman gibi ülkelerde çok sayıda proje tamamladık. Bakü Tiflis demiryolunun bir bölümünde sorumluluk aldık. Geçmişten günümüze 2 milyar dolarlık katma değer üretmeyi başardık. Dünyanın en iyi 250 müteahhit firması arasında anılıyoruz. Gayrimenkul geliştiricisi olarak Eston Şehir markasını iki yıl önce satın almaya karar kıldık. Bahçeşehir gibi modern kent ödülü kazanmış bir bölgenin prestijine güvenerek yola çıktık.

Eston Şehir Mahallem bitti. Tapu teslimlerini yapıyoruz. Koru projemizde de aynı heyecanı taşıyoruz. Büyük bir koru inşa ediyoruz. 1700 ağaç, 25 bin bodur bitki dikiyoruz.
Açık hava sineması, meyve bahçeleri, göleti, amfi tiyatro, evcil hayvan parkı, sosyal alanları, etkinlik üniteleri, gezinti yolları, bisiklet parkurları, nitelikli meydan ve olması gereken her şey.
Hayalinizdeki yaşama ev sahipliği yapıyoruz. Artık çiçek yetiştirme zamanı.  Misafirleri doğanın içinde ağırlama zamanı. Enerjiyi doğanın yanında, ortasında tutma, buluşturma zamanı.
Eston Şehir Koru projesi, 900 milyon lira ile 1 milyar lira arasında bir yatırım değerine sahip.
90 dönüm alana yayılıyor. Toplam yaşam alanı 215 dönüm. 25 dönüm, oyun, aktivite alanı, 3 bin metrekare spor, sağlık merkezi, 7 bin metrekare ise ticari birimler için ayrıldı.
1090 konut, 31 ticari ünite portföyümüz mevcut. İlk aşamada 248 konutu satışa çıkaracağız.
Villa, katlı villa, beş katlı ‘’Koru Konakları’’ ve 7-8 katlı ‘’Koru Evleri’’ konut seçeneklerimiz.
Metrekare fiyatımız 5.500 lira.
Dört bin kişinin yaşam süreceği keyifli bir yaşam çizgisi tasarladık.
2019 yılının ikinci yarısında teslim etmeyi planlıyoruz.  
 

MEHPARE EVRENOL: ‘’BENİM İÇİN ÇOK ÖZEL’’
Eston Şehir Koru’nun başarılı paydaşı, Evrenol Mimarlık’ın kurucu ortağı Mehpare Evrenol, projeye olan inancını kamuoyuyla paylaştı;
‘’Genelde böyle büyük lansmanlarda bu koltuklarda pazarlama müdürleri oturur. Bir yığın matematik hesabı, bir dolu rakamsal izah, konuşmanın içeriğini doldurur. Mimar kimliğimle, beni kürsüye layık görenlere teşekkür etmek istiyorum. Çünkü, bu yaklaşım bile, patronların işin özüne nasıl baktıklarının göstergesidir. Eston Şehir Koru’nun gözümde, gönlümde özel değeri var.

Çok yükselen, betonlaşan konumun dışında, çözüm odaklı gelişmiş bir proje. Ortağım Burak Karaca ile beraber işverenler ile tanışma görüşmesi yapmaya gittiğimizde, bizlere aktarılan düşünce ve niyet karşısında şaşırmıştık. Çünkü, projenin nefes alması ve doğayla iç içe olması isteniyordu. Fazla metrekareler talep edilmiyordu. On binlerce metrekarenin atıl olması demek, hem ticari açıdan kayıp, hem de alışık olmadığımız bir davranış modeliydi.

Hayal etmekte özgürdük. Şanslıydık. Üzerinde çok çalıştık ve tüm ayrıntıları tasarladık. Katlı villaların otoparklarını aşağıya aldık. Çocuklar güvenli ortamda, rahatça gezebilsin istedik. Arazimiz çok büyüktü, sorumluluğumuz ağırdı. Fakat önümüz açıktı. Küçük arazide tüm arzuladığımız dokunuşları ortaya çıkaramayabilirdik. Sınırlı kalabilirdik. Neticede kapalı duvar alanı inşa ediyoruz. İnsanları içine koyuyoruz. Mahremiyeti korumanın dışında, algıyı yormama gibi bir mecburiyetimiz var. Bunun yanında sunduğunuz yaşama kentliliği de eklemek zorundasınız.

Sosyal donatı alanları, aktivite noktaları uyumlu ve fonksiyonel olmak durumunda. Meydan, etrafındaki konutlarıyla değer bulur. Boş bir meydan kimsenin işine yaramaz. Biz de, bu gerçeği dikkate alarak projenin bütünselliğini öne çıkardık. Eğimli arazideyiz. Villa ve konutların büyük kısmının manzarası açık. Güneye bakan konumdayız. Güneşin hareketi takip edilebiliyor. İstanbul’un sert poyrazını sırtınızdan alıyor. Yatırımcı açısından fayda getireceği muhakkak.

Fakat, aslen kullanıcıya yönelik bir proje olma özelliğini taşıyor. Herkesin gelip görmek, oturmak isteyeceği bir yer. Bu güne kadar milyonlarca metrekarelik projede yer aldık. Her biri evladım gibidir. Gece yarısı uykudan kalkar, şu buraya doğru oturdu mu diye tekrar tekrar kafa yorarım.
Eston Şehir Koru, evlatlarım arasına girdi. Süreci mutlulukla ve gururla izliyorum..’’
   
 
SERDAR KILIÇ: ‘’TABİATLA TEMAS EDEN DOĞAYA DOST PROJE’’
Doğa tutkusu, hayvanlarla, bitkilerle, tabiatın diğer bileşenleriyle olan müthiş uyumu ile tanınan belgesel program yapımcısı Serdar Kılıç, lansman saatinin en renkli konuğuydu.
Samimi hitabet yeteneği ve sıra dışı yaşamsal hikayeleri ile davetlilere şirin anlar yaşatan doğa aşığı sanatçı, projenin ruhunda yarattığı duygular hakkında konuştu;
‘’Reklam işlerini sevmiyorum.

Hayatının yarısını dağlarda yaşamış, tüm kıtaları gezmiş, tahta evlerin, mağaraların içinde uyumuş bir gezgin olarak yaşama bakış yönüm biraz değişik. Projeden etkilendim. İnsanların tabiat ile olan uzaklığına son verecek fırsatlardan birisi olarak görüyorum.

Bu tür düşünceye sahip projeler çoğalmalı. İnsan, doğayla olan kopukluk halini sonlandırmalı. Dünya, koca evrende yaşayabileceğimiz küçücük ve tek gezegen. Doğayla iletişimini, ilişkisini kesen her şey tükenir. Hayatımda bana en fazla bilgi katkısı sunan, gelişmemi sağlayan kişi dedemdir. Kafkasya’dan gelmişler. Karakalpak Türkleri olarak anılıyorlar. Daha sonra Kars Çıldır ve Sivas’a yerleşmişler. Dedemin yanında 11 yıl geçirdim. 107 yaşında vefat etti. Dağda öldü. Babam askerdi. Dedemden öğrendiklerimi hiçbir yerde öğrenemezdim. Evi sıcak yapan içindeki yaşantısıdır derler ya, çok doğru bir tespit. Çocukluğumuzda bunu daha iyi anladık.

Örneğin Kangal cinsi bir köpek yoktur. Karabaş vardır. Almanlar ‘’Kangal’’ dediği için öyle kalmış, ama yanlış. Yine kurt köpeği olarak tanımlanan hayvan, aslında Alman çoban köpeğidir. Dikkat edin çobanın köpeği. Mustafa dedem kuru keven dikeni ile ateşi yakarken kurt kuzu hikayeleri dinlerdik. Babaannem Binnaz hanım, Anadolu buğdayı ile, el değirmeninde çekilmiş un ve eski zamandan kalmış maya ile ekmek hazırlardı. Yanında karakovan balı ile birlikte nefis giderdi. Bir saatlik uyku bile bize yeterdi. Çünkü, her şey doğanın içinde, doğanın kendisi. Ayranı alınmış yağ, yani sarı yağ hakiki yağdır. Böyle büyüdük. ODTÜ Jeoloji Mühendisliği mezunuyum.  Daha sonra spor bölümünü bitirdim.

Bolu’da dağ evim var ve zamanımın önemli kısmı burada geçiyor. Oğlum Tibet 12 yaşında. Okulda bir gün sapan kullanmayla ilgili ödev vermişler. Tabi ben felsefe olarak kuşların vurulmasına karşıyım. Aldım Tibet’i ormana götürdüm. Hafta sonuydu. Hangi ağaçtan sapan yapabileceğini öğrendi. Dereden su içti. Ormanlık yolda 12-13 kilometre kadar yürüdü. Kuş türlerini ve etinin yenip yenmeyeceğini öğrendi. Tabi, kuş vurmadı ama, sapanı da yaptı. Çocuklar doğayla barışık, doğaya yakın yaşamalı. Her gün en az 10 kilometre yürüyor olmalı. Eston Şehir Koru konsepti, doğayla temas eden yaşamı öncelediği ve hayvanlara yönelik özgür yaşam alanları sağladığı için destekliyorum.

Elde edeceğim reklam geliri ile Artvin Şavşat, Kars Çıldır, Arpaçay gibi bölgelerin köylerinden çocuklar seçmeyi ve eğitim hayatlarına destek vermeyi amaçlıyorum. Programlar dahilinde kampta beraberce zaman geçirmeyi hedefliyorum. Hatta üniversite yıllarına kadar eğitim adına her ayrıntıyla ilgilenebilmeyi arzuluyorum . Proje sahiplerine ve sizlere teşekkür ediyorum.’’
 
Programın son bölümünde basın, medya yöneticilerinden gelen sorular cevaplandırıldı.
Ağırlıklı olarak Polatyol Grup CFO’su Gökhan Harunoğlu tarafından verilen cevaplarda, yabancılara konut satış hedefi, daire ve villa tipleri, fiyat seviyeleri, ticari alanların özellikleri, ulaşım ve diğer avantajların içerikleri yorumlandı.