Yazdır  
SİVAS’IN ATEŞİ SÖNMEZ
CHP İstanbul Milletvekili Özgür Karabat, 2 Temmuz 1993 günü tarihe kara leke olarak düşen “Madımak Katliamı” ile ilgili bir açıklama yayınladı. Karabat, 33 aydın, sanatçı, 2 otel çalışanı ve 2 saldırganın öldüğü katliamın üzerinden 26 yıl geçmesine rağmen olayın ardındaki sis perdesinin aydınlatılmadığını vurguladı.
Sivas’ın ateşi sönmez diyen Karabat, katliamda hayatını kaybedenleri saygıyla andı.

KARANLIK ODAKLAR KİM?
Sivas'ta meydana gelen katliam, karanlık bir takım odakların planlı kışkırtmaları sonucu yaşandı. Yargı, bu katliam karşısında ne yazık ki iyi bir sınav veremedi. Olayın gerçek failleri ortaya çıkarılamadı. Yargı, olayda parmağı olanlara hesap soramadı.
Faillerin kimisi yurtdışına kaçtı, kimisi kırmızı bültenle arandığı halde Sivas’ta yaşamını noktaladı. 
Madımak’ın aydınlatılmasının önündeki en önemli engeller hep siyasi sebeplerden kaynaklandı.
 
YARGI GEREKENİ YAPAMADI
Süreç boyunca gerçek bir yargılama süreci yaşanmadı.
Kimi dosyalar zaman aşımına uğradı, kimi dosyalar delil yetersizliğinden sonuca ulaştırılamadı. Ancak, vicdanlardaki yara asla kapanmadı.
 
KATLİAMLARLA YÜZLEŞİLMELİ
2 Temmuz 1993, Türkiye demokrasi tarihi adına, insanlık adına utanç duyulacak bir gün olarak kayıtlara geçti. 10 Ekim katliamı da, benzer güçler tarafından organize edilen, tanıdık bir senaryo. Ülkede barış içinde yaşayabilmenin yolu, katliamlarla yüzleşmekten ve bunları aydınlatmaktan geçiyor. Kardeşliğe yönelen her türlü şiddet, toplumun birliğine, geleceğine, aydınlanmasına zarar veriyor. Katliamları ortadan kaldırmanın en temel yolu bunları yaratan zihniyetle hesaplaşmaktır.
 
BİR DAHA YAŞANMASIN
Sorumluluk makamında olanlar, yüreklerimizde iz bırakan acı deneyimlerin hesabını vermelidir. Siyasi irade, bunların özeleştirisini geliştirmelidir. Günümüzdeki ırkçı saldırılar, linçler, kadınlara ve çocuklara yönelen dizginsiz şiddet, ekonomik ve siyasal alanda yaşanan çözümsüzlük şiddet sarmalının kaynağını göstermektedir.
Derin acılar bir daha yaşanmasın diye yıllardır uğraş veriyoruz. TBMM başta olmak üzere tüm yaşam alanlarımızda gerici, şoven, ırkçı saldırılara karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Yitirdiğimiz tüm canlarımızı rahmetle anıyor, anıları önünde saygıyla eğiliyorum.