Yazdır  
BAŞAKŞEHİR SAĞLIK TARİHİ
Kızılay Haftası kapsamında, Başakşehir'de kurulan ve halka şifa dağıtan sağlık tesislerinin geçmişten günümüze taşıdığı değerler analiz edildi.
Kızılay Haftası kapsamında, Başakşehir'de kurulan ve halka şifa dağıtan sağlık tesislerinin geçmişten günümüze taşıdığı değerler analiz edildi.
Yüzyıllar öncesine adını yazdıran  Ispartakule Hilal-i Ahmer Hastanesi'nin tarihi derlendi.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Doçent Doktor Raşit Gündoğdu akademik çalışma hakkında şu bilgileri verdi;

ŞİFA MERKEZİ
Ispartakule Hilal-i Ahmer Hastanesi, döneminin en modern, en ileri projelerinden bir tanesiydi. 
Yüz yıl evvelinde, Başakşehir bölgesinde sağlığın merkeziydi. 
Başakşehir, Osmanlı zamanında, İstanbul'un merkez sayılacak noktada konumlanmıştı. 
Balkanlara ulaşımda önemli rol üstleniyordu.
Osmanlı yönetimi, bir lokasyonun merkez olarak kabul edilmesi için kriterler belirlemişti. Ulaşım ve su kaynakları başlıca faktörlerdi. 
Hastaneler merkezlere kurulur ve bu şekilde daha fazla insana erişilmesi amaçlanırdı.
Başakşehir, merkezi bir konuma sahipti.
Hilal-i Ahmer Hastanesi için en uygun yerdi. 

SAĞLAM GELENEK
Ispartakule Hilal-i Ahmer Hastanesi dönemin en büyükleri arasındaydı. 27 çadırı bulunuyordu ve savaşlarda yaklaşık 10 bin yaralıya tedavi hizmeti verildi. 
Muhacir vatandaşların sağlık kontrolleri de bu hastanede gerçekleşiyordu. 
Kızılay, tedavi hizmetinin yanı sıra, hastaların konaklama ve gıda ihtiyaçlarını da karşılıyordu. 
9 Ocak 1913 tarihinde kurulan Ispartakule Hilal-i Ahmer Hastanesi, 1913 yılının Haziran ayına kadar, altı ay süresince, hastalarına hizmet verdi. Binlerce yaralıyı iyileştirdi, yüzlerce hastaya şifa verdi.