Yazdır  
GÜLMEK AĞLAMANIN YASIDIR
Esat KORKMAZ
ZERParola Dergisi
Köşe Yazarı
Her kahkahanın, her şakanın bir derdi olmalı: Neden mi? 
Çünkü, dertsiz kahkaha, dertsiz şaka, sisteme hizmet eder.

Gülmek, ağlamanın ödülü ise eğer; Nietzsche’nin de anımsattığı gibi, gülmek cesaret ister: 
Çünkü, acı olarak bedeli ödenmeden kolay gülünmez, kolay gülenler, acısının uzağında gezinenlerdir; bedel ödemeden yaşayanlardır.

Zevk-eğlence, yani gülme, kendi karşıtını çağırır; unutmayalım: 
İnsanların zevklerine, eğlencelerine, yani gülmelerine atacağınız en küçük adım, onların acılarını çoğaltacaktır.
Çünkü, her zevk, her eğlence, yani her gülme, kendi karşıtını çağıracaktır. 
Büyüklerimiz boşuna konuşmamış, -Oğlum ya da kızım, fazla gülme ağlarsın diye…

Hani derler ya; ağız dolusu gülen birini görürsen yaklaş ve sor.
Bunun acısı nerede? diye. 
Nerede olduğunu biliyorsa sorun yok, bilmiyorsa yaşayacakları çok.

Demek ki ölümsüz olan gülme değil, ağlamadır. Gülme sorgulanmaya başladığında, ağlama baş gösterir; çünkü gülmenin içinde gizil bir ağlama vardır.  
Öyleyse son sözümüzü söyleyelim: 
Gülme, ağlamanın yasıdır.