Yazdır  
KİRA ANLAŞMAZLIĞINA ARABULUCU
Ev sahibi, kiracı arasındaki çözümsüzlüklerde arabulucu formülü mecburiyeti başlıyor.
Ev sahibi kiracı anlaşmazlığında yeni dönem başlıyor.
Kiracısına karşı dava açmayı düşünen ev sahiplerinin, ya da ev sahibine karşı dava açmaya hazırlanan kiracıların, 1 Eylül 2023’ten itibaren öncelikle arabulucuya başvurma zorunluluğu ve sorumluluğu devreye giriyor.
Yeni işleyişin dava yükünü hafifletmesi ve mahkemelere nefes aldırması hedefleniyor.
Ancak, çatışmanın ana kaynağının yüksek enflasyon koşullarından tetiklenmesi, kısa süre içinde kira fiyatlarının düşmeyeceği gerçeği, anlaşmazlıkların önüne kalın bir set çekiyor.
YOL AÇIK
01 Eylül 2023'den itibaren süreç şöyle işleyecek.
Davacı, adliyelerde bulunan arabuluculuk bürolarına başvuruda bulunacak.
Dosyaya atanan arabulucular, tarafları bir araya getirecek.
Anlaşmaya davet edecek.
İlk, ya da sonraki toplantılarda taraflar arasında bir anlaşma sağlanırsa, uzlaşılan hususlarda dava açılma imkânı ortadan kalkacak.
HANGİ DURUMLARI KAPSAYACAK
Peki hangi durumlarda dava açılabilecek?
Tarafların biri ya da her ikisi toplantıya gelmezse bu durum arabulucu tarafından tutanağa geçirilecek.
Taraflar arasında anlaşma sağlanamayan hususlarda dava açılabilecek.
Taraflar toplantıya gelir ancak bir, ya da her iki tarafın olumsuz tavrı sebebiyle anlaşma sağlanamazsa, bu durumda tutanağa yazılacak.
İlgili hususlarda dava açılabilmesinin önü açılacak.
ÇARE OLAMAZ
Konunun uzmanı hukukçular yeni düzenlemeyi şöyle yorumluyor;
''Enflasyon düşmedikçe, kiralar hızla yükselmeye devam eder.
Arabuluculuk bu şartlarda dava yığılmasının belki küçük bir kısmını azaltabilir.
Ancak daha fazlasını beklemek fazla iyimserlik olur.
Ekonomik gidişat düzeltilmedikçe, özellikle enflasyon düşmedikçe, emtia fiyatlarıyla birlikte kiralar da hızla yükselmeye devam eder. Kanundaki kira artış sınırlaması sebebiyle de kiracılar, ev sahiplerinin yüksek kira talepleriyle karşılaşmayı sürdürür.''
AVRUPA'DA DAHA KATI
Kira bedellerine ilişkin sınırlamalar bütün modern hukuk sistemlerinde yer alıyor.
Özellikle Avrupa’da birçok ülkede Türkiye’dekinden daha ileri sınırlamalar yaşanıyor.
Ancak fiyat istikrarının sağlandığı, enflasyonun tek haneli rakamlarda seyrettiği ekonomilerde kira bedellerinin sınırlanmasının büyük problemler oluşturmuyor.
Türkiye'de enflasyon kalıcı olarak düşmedikçe bu çatışma sürer.
Tek başına hukukun, mahkemelerin bu problemi çözmesi mümkün değil.
Arabuluculuk da belki ağrıyı bir miktar azaltmaya yardımcı olur ama hastalığı tedavi etmeyeceği kesin.