|
|
|
|
|
|
|
08 Aralık 2017 Cuma 14:41
|
|
|
1039
|
|
|
0
|
|
|
|
|
Hamama girmediğiniz halde ha bire terliyorsanız, muhtemelen sizi hamama girmeden terleten bir durum var demektir.Şu günlerde Türkiye olarak hamama girmeden ter akıtıyoruz.Bu gidişle susuzluktan mefta olacağız.
Bir ülkeyi ayakta tutan eğitim, adalet ve sağlık alanındaki politika, planlama ve uygulamalardır.Devletler plan ve programlarını bu üç alanın etrafını besleyerek oluşturmaya çalışırlar.Gelişmiş demokrasilere sahip ülkeler ,uzun vadeli plan yaparlar.Bir satranç yada strateji oyunu kurgular gibi neticeye odaklanarak oluştururlar.Böylece neslin devamının gelecek kaygılarını minimalize ederler.
Türkiye’nin bu üç alandaki hareketleri rotayı kaybettirmiş durumda.Halkçı söylemlerle yola çıkan ve yüzde elli oy alan AKP hükümetinde yaşanan güç zehirlenmesi her üç alanda da onarımı güç yaralar açtı ve derinleşmesine de fırsat veriyor maalesef.Bu çatlaklar bizi öldürür… Eğitim alanında zaten problemliydik,şimdi tamamen batık durumdayız.Nerdeyse her mezrada açılmış olan üniversiteler ,daha çok bir mahalle mektebi kalitesinde ;diplomalı cahiller ordusunu yaratmaktadır.Potansiyel iş gücünü doğru planlamamış ve eğitime entegre etmemiş bir ülkeyiz.Üniversite diplomalı her birey masa başında maaşa bağlanmak umuduyla çırpınırken ;açık iş kollarındaki ucuz işgücü, insan haysiyet ve onurunu da hiçe sayarak kapitalizmin çarklarında ezilerek kullanılıyor.Üniversite yetmiyor, yüksek lisans yapılıyor ve gittikçe konu çıkmaza girerek boğuluyor.İnsanlıktan çıkmış, ayakta durmak için elinden geleni ardına koymayan , garip bir kitle yetiştiriliyor.Yakın gelecekteki insan modellerimiz AKP kültürüyle, okullarda ve para trafiği ile kontrol altına alınmak üzere planlanıyor.
İlkokul, ortaokul müfredatı tekçilik üzerine inşa edilerek,çeşitliliğin en yüksek olduğu coğrafyada bir bombaya dönüştürülürken; ara eğitim süreci olan liselere giriş tam bir kaos halinde kucağımıza bırakılmıştır.Profili yüksek ,geleneği olan okulların kadroları tamamen sıfırlanarak yenilenmiş ve AKP zihniyetindeki Aktrollerin eğitim alanına dönüştürülmüştür.Zekası ortalamanın etrafındaki bir çocuğun , evrensel değerlerde yetişebilmesi ,demokrasi kültürünü alabilmesi için yabancı özel okullar dışında bir seçeneği kalmamıştır.
Yakın bir dostum , okulları araştırmış ve emin olmamakla birlikte çocuğunun gidebileceği iki üç okul tesbit edebilmiş.Kaygıları diz boyu.Aynı kaygıları aklı başında her vatandaşın da taşıdığı inancındayım.
Ülkenin birliği ve bütünlüğü çocuklarımızın mutluluğu ,güvenliği ve huzuru için gereklidir.Bu özelliklerini kaybetmiş bir ülkenin bizler için uzaklardaki herhangi bir ülkeden ne farkı olur ki?Bundan dolayıdır ki son dönemlerde yurtdışında eğitim , çalışma ve yerleşme fikri oldukça rağbet görmektedir.AKP projelerinin sağlığı için ne savaşmak, ne de ölmek istemeyen milyonlar var bu ülkede.
Osmanlı’ya dönüş ruhuyla bu topraklarda hakları gaspedilmiş etnisitelerin yeniden eritilmesi planlanmaktadır.Bu proje sadece zaman kaybıdır.Aşiret hukukunu kaybetmiş bölgelerde,’’ağa ‘’sıfatıyla birtakım zat-ı şahaneleri toplayıp, Kürt meslesini Osmanlı ruhuyla çözmeye çalışma hayalperestliği ile morfinlenmiş gibi peşinden akan bir yığının erozyonundan medet umar duruma gelmiştir bu günki hükümet ve onların havarileri.
Konuyu getirip BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) ile ilişkilendirmek yanlış bir düşünme biçimi olmayabilir.Ancak bu projenin etkisinden kurtulmak için sizden beklenen kaos ortamından uzak, barışcıl bir ortam tesis etmeniz gerekir.Bir barış ortamının toplum olarak bize nasıl umut aşılayacağını ve huzura eriştireceğini aslında deneyimledik.Ancak ava giden avlanır misali bir tuzağa sürüklenirken, halkın yaban duyguları harekete geçirilmemelidir.Hak gaspına uğradığını içselleştirmiş Kürt halkının eskiye dönmeyi asla düşünmeyeceği fikrindeyim.Çünkü geriye dönmeyecek kadar çok bedel ödendiğini ,hak hukuk adalet kavramlarının içinin doldurulması durumunda ancak mücadeleyi bırakabileceğini börtü böcek bile bilirken bu konuda ısrarcı olmanın kimseye faydası olmaz.Kaldı ki talep edilen her şey aklı başında bir toplumun, zaten tercih etmesi gereken evrensel değerlerdir.Bunun karşısında durmanın ne bu ülkeye ne de kimseye faydası yoktur ve olamaz da.Başkaları uçan otomobil için çalışırken, klasik bir motor yapamayan bizlerin kendimizi dünya lideri diye lanse etmemiz psikolojik bir hastalıktan başka bir şey değildir.Kaldı ki büyük gelişmeler tarihsel birikimin ürünü olarak gerçekleşebilir ancak.Mesela Osmanlı mirası olan rüşvet konusunda elimize su dökmeyecek başarılarla bütün dünyayı kendimize hayran bırakıyoruz.İçselleştirilmiş bilgiler kolay kolay yok olmuyor.
Irkçılık ürünü naraları içimizden söküp, yerine insanlık değerlerini oturtmak zorundayız.Öbür türlü BOP benzeri her projenin avı olmaktan kurtulamayız.Büyük ülke olmak büyük düşünmekle olur evet ama,’’ her büyük doğru değildir’’ fikrini de yabana atmamak gerekir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşundan bu yana problem halinden çıkamamış meseleleri ayıklayıp çözmek , sorunların çözümü için bir cesur başlangıç olur.Ülkemizin kanserleşmiş yanlarına operasyon yapıp onu yaşatmanın yollarını bulmak için henüz geç değildir.Korkunun ecele faydası yok; bu kaydıraktan kaymak zorundayız çünkü başka da geçit yok.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
| POPÜLER HABERLER |
|
|
 |
|
|
| SON HABERLER |
|
|
|
|
|
|
|
|