.
 

Vip Röportaj
  Yorum Yap     Arkadaşına Gönder     Yazdır
     
ali murat alatepe, esenyurt belediye başkanı, esenyurt haberleri

ESENYURT SEVGİ KENTİ

ALİ MURAT ALATEPE
Esenyurt Belediye Başkanı
Sıra dışı bir belediye başkanı.
Klasik normların üstünde, bilindik kalıplardan farklı.
Sabırlı, hassas, duyarlı.
Çalışkan, üretken, aktif, yenilikçi, değişime saygılı.  
Azimli, gayretli, başarılı.
Vefakar Esenyurt aşığı.
2017 yılının Aralık ayında göreve seçilen, dokuz aylık hizmet yolculuğunda popüler imajlar çizen, kabına sığmaz, emeğini sakınmaz, iddialı bir siyaset adamı.
Medya yüzüyle, gülen gözüyle, adil gönlüyle örnek bir dava insanı.
Sayın Alatepe röportaj konuğumuz oldu.
Sayısız soruyla kuşattığımız başkan, Esenyurt’u anlatırken, ne duruldu, ne yoruldu.
İçten yanıtlarla güzelleşen sohbet manşete oturdu.
 
--Esenyurt’ta proje önceliğiniz nedir?
Okul projeleri elbette ilk konumuz. Bazı süreçlerde sıkıntılar yaşasak bile, hedeflerimizden vazgeçmiyoruz. Bağışçı bulmuşsunuz, ekonomik koşullar sebebiyle tıkanıklık yaşamışlar. İnsanlara silah zoruyla gel bu işi bitir diyemiyorsunuz. Şimdiye kadar altı okulumuzu tamamladık. Tadilat dosyalarımızı okul projelerimiz için boşalttık. Olaya kamu gözüyle bakıyoruz.
Cumhurbaşkanlığı sistemi gibiyiz. Seri çalışıyoruz.
Hızımıza yetişemezler.
 
--Motivasyonunuzun kaynağı nedir?
Konunun özünü anlatmak için kısa bir tarih yolculuğuna çıkalım. Fatih Sultan Mehmet Han örneğini hatırlayalım. Fındıklı sahilinden Taksim’e 54 parça gemiyi çıkarma mucizesini anımsayalım.
Gemileri karadan yürütmeye karar verdi ve her şey bir gecede gerçekleşti. Toplam 10 saatlik bir zaman dilimi içinde ağır bedeller ödendi. İlk gemi tam 4.5 saatte taşınabildi. Uygulama sırasında geri kaymalar oldu. Askerlerin kafası, kolu, bacağı koptu.
Sonra, komutan bir sistem denedi. Öndeki geminin arka tarafından bir kordon oluşturulup arkadaki geminin burnuna bağladı.
Üretilen mekanizma ile tüm parçalar hızlı ve sorunsuz şekilde istenilen noktaya ulaştırıldı. Türkiye’nin demokrasi mücadelesi de böyledir. Çok büyük bedeller vererek bu günlere gelinmiştir.
Allah Mustafa Kemal Atatürk’ten ve başkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dan razı olsun. Motivasyonumuzu geçmişimizden, heyecanımızı liderlerimizden alıyoruz.
 
--Esenyurt’ta neler değişti?
Necmi Kadıoğlu Esenyurt’ta bir ekol yaratmıştır. Hizmet kalite çıtasını üst seviyelerde tutmayı başarmıştır. Yaptığı projeler referansımız, attığı imzalar imzamızdır. Ben, sosyal projelere ağırlık veriyorum. Her şeyin bina olmadığını düşünüyorum. İnsanlara dokunma katsayısını artırmaya çalışıyorum. Halka inmek değil, halka çıkmak kavramının önemli olduğuna inanıyorum.
 
Yenilenme sürecine hangi noktadan başladınız?
Belediyemizde 3.500 personelimiz çalışıyor. İlk adım olarak çalışma arkadaşlarımla bir toplantı yaptım. Onları stadyuma topladım.
Üç bin personelimiz katıldı. Beraber fotoğraf çektirdik. Halkın emrinde olacağıma dair söz verdiğimi, mesai arkadaşlarımdan da aynı hassasiyeti beklediğimi vurguladım. Emre giremeyecek arkadaşlarla, şimdiden yollarımızı ayırmamız gerektiğini söyledim. Cumhurbaşkanımız böyle bir hizmet anlayışı getirmişse, bize düşen de onun izinden gitmektir. Esenyurt sakinlerinin memnun olmadığı personeli gönderirim dedim.
Kanun, belediye başkanına yetkiyi veriyor.
Bizler, kamu görevlisi sıfatıyla halka karşı sorumluyuz.
Önce vatandaşın vicdanını rahat ettirmemiz lazım.
Ana ekibimizi oturtup, iş prensiplerimizi belirledikten sonra faaliyete giriştik. Bana ulaşan bilgiler doğrultusunda bazı personele teşekkür metni, bazılarına ise kınama metni yazıyorum. Muhataplarına iletiyorum. İki kez kınama alan personelin iş akdine son veriyoruz. Kimsenin ekmeğiyle oynamak gibi bir derdimiz yok. Fakat, genel perspektifimize aykırılık teşkil eden arkadaşlarımızla ilerleyemiyoruz. Bu konuda kararlı davranıyoruz.
Taşeron yasasının yeniden düzenlenmesi ve kadroların belediyeye geçmesi sürecinde, dosyaları boşa çıkan 400 işçiyi bünyede tuttum. Başka belediyelerin güle oynaya yolcu edeceği bu insanlara belediyemiz çatısında iş, ekmek devamlılığı sağladım.
Kıblemiz doğruluk, yönümüz sevgi düşüncesinden hiç sapmadım.
 
Sosyal belediyecilik tarzınız karşılığını buluyor mu?
Bakış açımız böyle. İyi veya eksik yönleri tartışılır. Benim yaptığım yardımı, muhatabından başka kimse bilmesin istiyorum. Belediyecilik reklama çıkma yeri değildir. Söz konusu reklam ise, bizler bunu başkanlar toplantısındaki söylemlerimizle, iş özetlerimizle gerçekleştirebiliriz. Sünnet kıyafetleri için ailelerin kartlarına limit yükledik. İnsanlar, sıcağın altında, belediye binalarının önünde yorulmasın istedik. Kendilerine verilen kıyafet dar gelir, bol gelir, bedava olduğu için ses çıkaramaz. Tüm bunları düşünerek, gururlarını rencide etmemeye özen göstererek alışverişlerini yapmalarını arzu ettik. Anne, çocuğuyla beraber anlaşmalı mağazalarımıza gitti, kıyafetleri gönlünce seçti.
Hem Esenyurt esnafı iş yaptı ve para Esenyurt’ta kaldı, hem de çocukların gönülleri kazanıldı. Kurban bayramından bir gün önce, durumları önceden tespit edilmiş ailelere et dağıttık.
Etler kurban eti ile karıştırılmasın lütfen. Strafor kutuların içinde, standart ısı derecelerine sahip ortamda, hijyen şartları korunarak, bir bölümünde parça et, bir bölümünde çekilmiş kıyma olan paketleri yurttaşlarımıza teslim ettik. Çocuklar bayram havasına girsin, bayram günü evlerinde et pişsin diye düşündük. Kimseyi kırmadan, utandırmadan nimeti paylaştık. Aslında, amacımız kurban bağışlarını pay etmekti. Fakat, bu sene bağış gelmeyince, böyle bir çözüm ürettik. Eğitim öğretim yılı öncesi 50’şer liralık kırtasiye yardımını kartlara aktardık. İnsanımızın yanında olmaya, onları anlamaya devam edeceğiz.  
 
Kurban Bayramı istediğiniz gibi geçti mi?
Çok iyi hazırlandık. Kapalı pazar alanlarını kurban kesim üniteleri olarak ayarladık. Vatandaş kurbanını genelde kendi kesmek istiyor. Hayvanların sağlıklı şekilde işleme alınması ve eziyet çekmemesi için vinç sistemi kurduk. Temizliğe, hijyene, çevre düzenine maksimum hassasiyet gösterdik. Ekiplerimiz sürekli olarak görev başındaydı. Detaylı organizasyonumuz sayesinde dışarıda kesilmesi muhtemel 4 bin baş kurbanlık hayvanı sisteme dahil ettik.
Daha önce dere kenarlarında, boşluk alanlarda gerçekleşen kaçak kesimlere izin vermedik. Toprak altına gömülen bağırsak gibi atıkların yarattığı sinek yoğunluğunu önledik. Eğitimli kasaplarımız verimli çalıştı. Bayramımız huzurlu ve mutlu tamamlandı.
 
Belediye sosyal tesis projeniz ne aşamada?
İlk etapta yedi parkta sosyal tesis kurmayı planlıyoruz. Recep Tayyip Erdoğan Parkı, Necmettin Erbakan Parkı ve Esenkent Havana Park kısa zaman içinde devreye girecek üç proje.
Parklardan üç tanesi fonksiyonel olacak. Bu tesislerden engelliler, yaşlılar, öğretmenler ve din görevlileri yararlanacak.
Diğer dördünden tüm halkımız hizmet alacak. Konseptimiz park içlerini kapsayacak. İşleyişi dışarıya taşırsak esnafla rekabet etmiş oluruz. Bizim amacımız kimseyle yarış yapmak değil. Vatandaşımıza ucuz hizmet sunmak. Çayı 50 kuruştan satacağız. Döneri iki veya üç liradan. Bir kişi toplam 8-10 liraya karnını doyuracak. Beş kişilik bir ailenin ödeyeceği hesap 50 lirayı aşmayacak. Hedefimiz insanları yaşam zorluklarına karşı bir nebze olsun korumak. Rahat, hesaplı ve konforlu zaman geçirebilecekleri ortamları sağlamak.  
 
Esenyurt dışı hizmet yatırımlarınız nasıl gidiyor?
Necmi Kadıoğlu’nun başlattığı büyük projeler devam ediyor.
18-20 milyon lira civarı dış yatırım maliyetimiz var. Göreve geldikten sonra, konuya yönelik 10 milyon lira ödeme yaptım.
Kalanını da planımıza aldık. Dilimler halinde ödeyeceğiz.
Van’a asfalt döküyoruz. Trakya’daki kardeş belediyelerimize yardım ediyoruz. Bulgaristan’a kadar dokunuyoruz. Yapılan anlaşmaların süresi seçim dönemine kadar sona eriyor.
Yeni anlaşma imzalamayacağız. Kabuğumuzda kalacağız.
Tüm konsantrasyonumuzu Esenyurt’a odaklayacağız.
 
Esnaflarla iletişim stiliniz nedir?
Türkiye’de seyyar satıcıyı kaldıran tek belediyeyiz. Övünmek gerekiyorsa, bu noktada övünüyoruz. Esenyurt meydanındaki seyyar esnafa kapalı pazarlar bünyesinde yer gösterdik.
Standartlar belirledik ve kriterlere uyum sağlamalarını beyan ettik. Çoğu olumlu davrandı. Muhalif olan birkaç esnaf direnmeye çalıştı. Gaziosmanpaşa’dan geldiğini öğrendiğimiz ve çoğu bir partinin yanlısı olan, polis araması bulunan şahıslar, belediye bize mal sattırmazsa ürünlerimizi yakarız diyerek rest çekti.
Tezgah ürünleri yerine eski çamaşırlarını yaktı. Yasak koyulmuşsa, bunun bayramı, seyranı olmaz. Kurallar, mevzuatlar geneldir ve kapsayıcıdır. Seyyar sorununu çözmüş haldeyiz. Esenyurt’ta yaklaşık 30 bin küçük esnaf var. Onlara mektup yazdım.
Niyetimizi, samimiyetimizi ve beklentilerimizi anlattım.
Olumlu ve sempatik karşılandı. Ruhsat müracaatları geçtiğimiz yıla oranla 10 misli arttı. Herkese eşit davranıyoruz. Vatandaşın emrinde olduğumuzu bıkmadan usanmadan dile getiriyoruz. Bunu hava atarak yapmıyoruz. Bağrış, çağrış olsun istemiyoruz.
Barış ruhuyla, uzlaşma mantığıyla çözümler oluşturuyoruz. Esnafla ilişkilerimizde güzel yollar aldığımıza inanıyoruz.
 
Başka mektuplar var mı?
Mektup yazmayı seviyorum doğrusu. İlçede, belediyemize ait kreşlerde çocukları bulunan ailelere de mektuplar hazırladım. Onlara ‘Sizin ekonomik yeterliliğiniz var. Çocuğunuzun yerine, durumu kötü ailelerin çocukları kreşlere kayıt yaptırsın istemez misiniz’’ diye sordum. Maddi durumları iyi olduğu halde, sırf evlerine yakın olduğu için belediyeye ait kreşlerden faydalanan ailelerin bazıları duruma tepki verdi. Karşı koyanlar en zenginlerdi. Hanede tek kişi çalışan, üzerine kayıtlı malı, mülkü, aracı olmayan ailelerin çocuklarının öncelik hakkına sahip olması gerektiğini izah ettik. Çocuklarını bize bırakan anneler küçük çaplı da olsa bir işe girebilsin ve ekonomik değer üretebilsin istedik. Büyük şirketlerde üst düzeyde yöneticilik yapan karı kocalar çocuklarını belediye kreşine verirken, gerçek ihtiyaç sahiplerinin dışarıda kalması düşünülemezdi. Bazı çalışmalardan sonra, sistemde revizyona gittik. Yaptığımız yeni düzenlemeyle adaletin daha fazla sağlandığını hissediyoruz.
 
Herkese eşit davranma çabasının temeli neye dayalı?
Projeleriniz nedir diye soruyorlar. Projem halktır cevabını veriyorum. Bizim asıl odağımız, esas amacımız, ana kavramımız halk. Herkese eşit davranıyoruz. Çünkü, toplumu oluşturan tüm kesimlerin eşit hizmet alma hakkı olduğuna inanıyoruz. Esenyurt ilçesindeki oy oranımızı ölçü alarak, şurası öyle, burası böyle ayrımı yapmıyoruz. Vatandaş bizden düğün salonu mu istedi. Hemen kriterlerine bakıyoruz. Esenyurt’ta mı ikamet ediyor, en az altı aydır burada mı yaşıyor, üzerine evi, menkulü, aracı var mı, inceliyoruz. Şartları uygunsa, belediyemizin düğün salonunu ücretsiz tahsis ediyoruz. Cenaze aracı talep ediyorlar. Yine araştırıyoruz. Esenyurt’lu bir vatandaşın Erzurum’da yaşayan, Erzurum’da hayata gözlerini yuman akrabası için buradan oraya araç göndermiyoruz. Vatandaş Esenyurt nüfusuna kayıtlı ise, burada oturuyor, ama Erzurum ziyareti sırasında vefat etmiş ise, o zaman gereken ulaşım desteğini sağlıyoruz. İşimiz partizanlık değil. Herkesten önce kendi partilimiz bizi anlamak ve özenli davranmak zorunda. Ona ayrıcalık verirsek, diğer insanlara da aynı hizmeti sunmak durumundayız.
Örneğin, Esenyurt’taki yüksek katlı bloklar partimize oy vermez.
Ama, belediyecilik hizmetini tam alırlar. Biz oraya hizmet götürürken kendi ayağımıza mı sıkıyoruz? Esenkent bölgesindeki oy oranımız yüzde 20 civarı. Tablo bu şekilde diye Gürbüz Süleymanoğlu spor salonunu kapatacak mıyız? Asla.
Aksine hizmetimizde noksan bırakmayacağız. Bize oy vermeyen insanlara da mutlaka dokunacağız.
Sosyal belediyecilik anlayışımızın özünde eşitlik, adalet ve hakkaniyet ilkeleri yer etmiş durumda.
 
Kirli hava endeksinde iyileşme oldu mu?
Burası Esenyurt. Kelime anlamıyla esen, rüzgar alan şehir.
Lokasyon olarak sayısız avantajımız mevcut. Oksijen sirkülasyonu açısından doğal potansiyel sahibiyiz. İki gölün, iki denizin arasındayız. İlçemizde hava kirliliğinin en önemli sebebi, kış aylarında zirve yapan yoğun kömür kullanımıydı. Çeşitli planlamalarla, konutların çoğunun doğalgaza geçmesini sağladık. Sadece, oturdukları yer itibarıyla dönüşemeyecek durumda olan Roman vatandaşlarımız evlerinde kömür tüketiyor.
Elimizde 1000 ton kömür var. Onları da ihtiyaç noktalarına dağıtacağız. Bunu yaparken kömür torbalarını kapının önüne bırakıp görev tamamlandı demeyeceğiz. Kömürü götüreceğiz, evin uygun yerine istifleyeceğiz, vatandaşın sobasına hazır hale getireceğiz, sobayı yakacağız, temizliği yapacağız, el sıkıp ayrılacağız. Sanayi sitelerimizin çevre kontrollerini sıkı şekilde takip ediyoruz. Zabıtalarımız gece vakti fenerlerle, atık su potansiyeline ilişkin standartları denetliyor. Önümüzdeki kış dönemi çok daha temiz bir Esenyurt görecek ve kaliteli hava soluyacağız.
 
Esenyurt imar/konut mağdurlarını konuşalım.
18 sorunlu projeyi ve mağdurlarını ilgilendiren önemli bir problem.
Yarısının imar affı bünyesinde çözüme ulaşacağını tahmin ediyorum. Bir kısmının İBB himmetiyle hallolacağını düşünüyorum.
Göreve gelmemin hemen sonrasında mağdurlar arasından birkaç grupla toplantılar yaptım. İyi niyetle bu işi nasıl çözeriz noktasında görüşlerimizi paylaştım. Dışarıdan bir ekip tutarak, her projeyi ayrı ayrı incelettim. Dosyalar oluşturdum. Çevre ve Şehircilik bakanına, İBB başkanına ve Ak Parti yerel yönetimlerden sorumlu başkan yardımcımıza bilgi içeriklerini sundum.
Sorunlu projeler farklı özelliklere sahip.
Kiminin toprak sahipliğinden kaynaklı hak durumu var, kimisi birkaç müteahhit değiştirmiş. Herkes, herkese bir şeyleri devretmiş ve vatandaştan ekstra paralar talep edilmiş. Kimin kuyruğu kime değiyor belli değil. Parayı alan kaçmış. Projeler ortada kalmış.
Sorun daha da içinden çıkılmaz hal almış.
Mağdurlar, gerçekten mağdur. Birbirine geçmiş, grift ilişkiler içinde çok sayıda değişkenin bilinmezliğinde yok olup gitmişler.
Fakat, belediye bu işi çözsün şeklinde bir yaklaşıma katılmıyorum.
Projelerle ilgili doksan dokuz adım atmaya hazırız. O ilk adım mağdurlardan gelecek. Gece rahat uyuyor musun diyorlar.
İnanın uykuya dalma sürem beş dakikayı aşmaz.
Çünkü aldığım bir vebal yok.
 
Çözüm nedir?
Projeleri üç gruba ayırdık. Aralarında mahkemelik olanlar var. Herkes birbirini suçlar halde. Esenyurt Belediyesi’nin tek sorumluluğu inşaat ruhsatı vermek. Siz mağazadan düdüklü tencere satın almışsınız. Tencerenin kapağı bozuk çıkmış. Suçlusu belediye mi? Ya da belediyemizden ruhsatlı bir marketin sattığı süt ekşimişse, sorumlusu biz miyiz? Konut projeleriyle ilgili problemler, ticari boyut kazanmış durumda. Dolandırılmışlar mıdır? Evet hem de geniş çaplı dolandırılmışlardır. Hırsızlık var mıdır? Hırsızlığın en büyüğü vardır. Davalar beş yıl mı sürer, on yıl mı devam eder, bunu bilmeyiz. Mağdurlara tavsiyem, proje yönetimlerine kayyum talep etmeleridir.
 
Kat maliklerinin başka çıkış yolu yok mu?
Esenyurt’ta konut üretimi, bir dönem fast-food tarzındaydı.
Biz buna fast-konut akımı diyoruz.
Çabuk üretilir ve hızlı satılır türden.
Vatandaş ucuz fiyata konut bulduğunda akın etmiş.
Fakat, ekspere 250 lira bir bedel ödeyerek, projenin hukuki çerçevesini, imar düzenlemesini, izinlerini ve kurumsal ölçeğini araştırma yoluna gitmemiş. Dört blok sığacak yeri, maket üzerinden 10 blok halinde pazarlamışlar. Yurt dışı kanallı tanıtım organizasyonlarıyla insanlara satmışlar. Almanya kökenli firma Afyon termal tesislerinin pazarlamasını yapıyor. Afyon’un bundan haberi yok. Böylesine karmaşık bir yapı. Belediye 10 kat imar izni vermiş, firma 20 katlık hayali plan hazırlamış. Dikilmesi mümkün olmayan katların, soyut dairelerini insanlara satmış.
Konut mağdurlarının yüzde 80’i olmayan imarın, olmayan dairelerini alan kesim. Yüzde 20’si zaten davalık.
Ayıplı işler gerçekleşmiş. Düşeni bir başkası daha tekmelemiş.
Biz, belediye olarak imar arşivimizi açarız. Projelerin imar haklarını, çekme mesafelerini tanımlarız. Emsal transferleriyle ilgili durumu sorgularız. Gereken her türlü koordinasyona açığız.
Hırsızın hiç mi suçu yok?
 
Esenyurt Belediyesi’nin borcu ne kadar?
Hedefim, niyetim, gayretim sıfır borç. Veresiye iş yapan belediye olmak istemiyoruz. Hak edişleri en geç bir hafta içinde ödemeyi planlıyoruz. Bu tutum, bize hem hız kazandıracak, hem de maliyetlerin yüzde 20 oranında düşmesini sağlayacak. Göreve seçildiğim 2017 yılı Aralık ayından bu güne belediye gelirlerimiz hayli azaldı. Bir önceki sene yoğun olarak bodrum imarı vermiştik. Oradan gelen 80-90 milyon liralık imar harcı kaynağı geçtiğimiz yılın bütçesine gitti. İmar gelirlerimiz 100-130 milyon lira arası düşüş gösterdi. Yüzde 39 daha az gelirle, yüzde 40 daha fazla para ödedik.
18 ihaleyi iptal ettim. Yeniden ihaleye çıktık. Çok daha uygun tekliflerle 20 milyon lira kar ettik. Bütçemizi denk halde seçim dönemine yetiştireceğiz.
 
Diğer kamu kurumlarıyla olan muhasebeleriniz?
Maliyeyle etkileşim halindeyiz. Vergi ve diğer borçlarımızdan kaynaklanan meblağları sıfırlamak hedefindeyiz. İBB ve öteki kamu kurumlarının bazılarından alacaklarımız var. Devlete olan borçlarımızın bir kısmını devir, takas ve diğer uzlaşma yollarıyla çözümlemek istiyoruz. Turgut Özal stadyumu 46 milyon lira.
Gençlik Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü’ne devir ile belli oranda rahatlama yaşayacağız.
Necmi Kadıoğlu, Esenyurt’ta kaliteli bir ekol meydana getirdi.
Aynı ekol ile bir dönem daha gitmeyi umuyoruz.
 
--Gelir yaratma konusunda başka hamleleriniz olacak mı?
Bazı fabrikalar belediyeye ait olan alanları işgal etmiş durumda. Fiziki zorunluluktan kaynaklansa bile, işyeri binalarının bulunduğu yerlerin bir bölümü kamuya aitse ve ilgili metrekareler ticari olarak kullanılıyorsa, orada bir hak gaspı doğuyor demektir.
Bu tip noktaları tespit ettik. Resmi evraklarımızı hazırlayarak ilgili şirketlere bildirimler gerçekleştirdik. Yerimize çapraz girerek tecavüz eden firmalardan bedel isteyeceğiz. Uzlaşmaya yanaşmıyorlarsa, dozerlerimizi alıp, kanuni sınırların gerektirdiği uygulamalara yöneleceğiz. Fabrika yasal kriterlere aykırı davranırsa, iskan oluşmuyor.
Ruhsat alamaz, ihracat yapamaz hale geliyor.
Mutlaka duyarlı davranmak zorundalar. Oralardan gelecek kaynaklarla küçük mağdurların konusunu halledeceğiz.
Mağdur deyince, konut mağdurları olarak anlaşılmasın. Yerlerini imara, yola terk eden, arsalarına okul, park yapılan, belediyeyle ilişkisi olan vatandaş grubundan bahsediyorum. İnsanlar istimlak paralarını almak için yıllarca bekliyor. Onları üzmemek adına, fabrikalardan elde edilecek işgal bedeli gelirini, bu sorunun giderilmesi için ayırmayı düşünüyoruz.
100 milyon lira dolayında bir kaynak işimizi görür.  
 
--İlçenizde kentsel dönüşüm süreci tamamlandı mı?
İstanbul’a örnek teşkil edebilecek kentsel dönüşüm konseptini gerçekleştirdik. Buna yerinde dönüşüm demek daha doğru olur. Sokaklarımızdaki 10 evin ortalama iki tanesi eski bina özelliğindeydi. İki katlılar yıkıldı, yerine yenileri yapıldı.
O konutlarda Van’lılar oturuyorsa, yine Van’lılar var.
Şimdi bir iki aile daha fazlalar.
Fatih, Küçükçekmece gibi ilçeler kentsel dönüşüm uygulamalarına yeni başlarken, biz konunun büyük bölümünü halletmiş olduk. Kadıköy’de Fikirtepe gerçeği önemlidir. Bölge neydi, ne oldu? Levent, Ataşehir benzer şekildedir.
Buralarda yapılan kentsel dönüşüm hareketlerinde, yüksek katlı binaların ağırlıkta olduğunu görürüz.
Halbuki, Esenyurt doğal dokusunu korur durumda.
Koza tarafını ve bazı yerlerde öbeklenmiş yüksek blokları saymazsak, genelde az katlı binalara sahibiz.
Uzun siteler göze çarpan yerlerde olduğu için dikkat çekiyor.
Yanlış algının kırılması lazım.
 
--Uyuşturucu hareketliliği neden bu kadar yaygın?
Sorun Esenyurt’un, ya da başka ilçenin değil, Türkiye’nin meselesi. Dünyadaki yerleşik sistem uyuşturucuyu ülkemize musallat etti.
Sağ sol çatışması denediler, başaramadılar. Kürt-Türk ayrımcılığı üzerine politika yaptılar, amaçlarına ulaşamadılar.
Alevi-Sünni krizi oluşturmaya çabaladılar, sonuç alamadılar.  
Şimdi uyuşturucu ile önce bireysel, sonra kitlesel çöküntü yaratmak istiyorlar. Hedeflerinde aile kurumumuzu parçalamak var. Yuvalarımızın dağılması var. Neden? Karı koca ayrılsın, diğeri başka eve çıksın, bir televizyon daha satılsın, bir buzdolabı daha pazarlansın. Ya da çocuklar başka eve taşınsın. O eve de yeni tüketim malzemeleri yığılsın. Ana gaye bu. Madde bağımlılığına harcanan tedavi paraları Türkiye için büyük ekonomik sonuçlar doğuruyor. Ülkemiz yönlendirilmiş tehdit altında. Fakat, yabancılar aile mantığımızı henüz çözmediler. Uyuşturucuyla mücadeleyi mutlaka kazanmak zorundayız. Belediye olarak ilçedeki tüm okulların önüne zabıta personeli görevlendirdik. İlkokul önlerinde kadın zabıta olsun istedik. Çocukları korusun, ilgilensin. Okul müdürleri ve polisle irtibatlı şekilde çalışıyoruz. Tedbirlerimiz başarılı oldu. Uyuşturucunun okullarla olan koridorunu nispeten kestik. Esenyurt’ta bu işe karşı savaşacak kim varsa, hepsini bir araya toplayacağız. Çalıştaylar yapacağız. Geniş platformlu etkileşimler sağlayacağız. Görev dağılımlarımız olacak.
Kaymakamlığımızın önderliğinde, belediyemiz, dernek, vakıf, stk kim varsa yanımıza alacağız. Emniyetle birlikte, her akşam sokak sokak dolaşıp şüpheli evlere baskınlar düzenleyeceğiz. Kapıları koçbaşları ile kıracağız. Yanlış eve mi girmişiz. Yeni kapı yaptırarak, finansmanını belediye kaynaklarından karşılayacağız. Ekim ayı gibi turlarımıza başlıyoruz. Uyuşturucu ticaretini kendine iş edinmiş gruplar bizden rahatsız olacak. Markaj altında kalacaklar. İstediği her yerde satış yapmalarının önü kesilecek. Burada barınamayacaklarını anlayacaklar. Avcılar’a kaçacaklar. Oraya da gideceğiz. Beylikdüzü’nde şans arayacaklar. Orayı da dar edeceğiz. Önce Türkiye hareketi, sonra harekatı başlatacağız. Uyuşturucu tacirleri can ve mal güvenliğinin olmadığını hissedecek. Arkalarından kovalayacağız. Madde ile mücadele sadece devletin işi değil. Biz olayın dinamosunu başlatacağız. Devamı çok iyi gelecek. Gülbahçe bölgesindeki ormanlık alana madde bağımlıları merkezi kuruyoruz. Orası ilçemizin en dışı. Sakin ve uygun bir yer. Danamandra projemiz devletin desteğiyle gerçekleşecek.
Büyük ölçekli bir organizasyon. İki yıl zarfında tamamlanmasını öngörüyoruz. İçinde sosyal tesisi, spor sahaları, dinlenme alanları, teşhis tedavi üniteleri ve konaklama imkanı olan güzel bir projeyi İstanbul’a kazandıracağız.
 
--Suriye sorunsalı?
İlçemizde çok sayıda Suriye’li olduğu gerçeğini kabul ediyoruz. Onları ülkelerine geri göndermek için bir adım attık. Afad ve Kızılay ile koordineli olarak, İçişleri Bakanlığı yetkilileriyle görüş alışverişinde bulunarak altı ayda 3 bin Suriye vatandaşını memleketlerine yolladık. Başlangıçta başkan şov yapıyor dediler. Tespit doğruydu. Evet bu bir şovdu. İki muradımız vardı aslında. Birincisi Suriye’lilerin artık geri dönme vaktinin geldiği ve bunun halkımız tarafından bilinmesi gerektiği, ikincisi ise Esenyurt’ta yaşam sürdüren Suriye insanının gidici olduğunu öğrenmesiydi. İstanbul’da bu projeyi somuta taşıyan ilk belediyeyiz.
Biz ensarlığımızı yaptık. Yaralarını elimizden geldiğince sardık. Yaklaşık 80 Suriye’li aile daha gitmek için sırada bekliyor.
Ulaşım masraflarını karşılıyoruz. Eşyalarının nakliye lojistiğini yapıyoruz. Güvenli bir şekilde ülkelerine dönmeleri için çaba gösteriyoruz. Ben de olsam, Türkiye gibi bir yerden ayrılmak istemem. Ama, artık şartlar değişiyor. Suriye’de Esenyurt market, Esenyurt lokantası gibi işletmeler açıldığını duyuyoruz.
Çok mutlu oluyoruz. Suriye’nin yeniden inşası için Türk müteahhitlerin, Türk inşaat şirketlerinin sorumluluk alma zamanı gelmiştir. Kardeşliğimiz, ilişkimiz ömür boyu sürecektir.
 
--Millet bahçesi ne zaman tamamlanıyor?
Millet bahçemizi iki milyon metrekarelik bir alanda yapıyoruz.
Çok fonksiyonlu, geniş alanlı, tematik bir proje olacak. Müteahhit, ekonomik koşullar nedeniyle yavaş ilerliyor. Şehitler Parkı ve Gaziler Parkı bağlantısı arasında kalan destek hizmetlerimize ait depoyu geri çekiyoruz. Haramidere’den Hadımköy gişelere kadar yeşil bant oluşturuyoruz. Başka bir deyişle parkı uzatıyoruz. Hastanenin bulunduğu caddeyi, Kıraç Caddesi’ni ve Kadir Topbaş Caddesi’ni geçerek, yeşil koridora ulaşmak mümkün.
Hadımköy’den başladık. Engelliler ormanı yaptık. Ardından mahkumlarla beraber bir orman alanı daha meydana getirdik.
Proje tamamlandığında Esenyurt halkı kesintisiz yeşile kavuşacak.
 
--Esenyurt trafiği neden rahatlamaz?
Trafik yoğunluğu ve düzensizliği açısından henüz olumlu şeyler söyleyemiyoruz. Bir takım değişiklikler ve yenilikler yapmak istesek te, mevcut mevzuatlar gereği diğer kurumlarla eş zamanlı davranamıyoruz. Okul önlerini kapsayan trafik ağı için zabıtalarımızı görevlendirdik. İçişleri Bakanlığı’ndan trafik polisi talep ettik. Vatandaş, yol düzeni konusunda zabıtaya pek itibar etmiyor.
Polis olursa, akışın daha sistemli ilerleyeceğini öngörüyoruz.
Ana kavşaklarda bazı dokunuşlar gerçekleştirdik.
Bulduğumuz her çıkıntıyı küçük dönel adacıklara çeviriyoruz.
Uygun olan güzergahlara yan yol yapmak istiyoruz. Ardıçlı gişeler yanından, Tem yanından, Bahçeşehir giriş tarafından yeni yan yollar açmayı planlıyoruz.
İBB dört projeyi üstlenmiş durumda. Biz de iki projenin yapım sorumluluğunu aldık. Dört üst geçidimiz var. Regnum’a inen cadde daha aktif hale gelmeli. İki alt geçit projemiz gündemimizde. Yirminin üzerinde geometrik kavşak çalışması yaptık. Sokakları tek yön haline getiriyoruz. Çift taraflı parklanmalar yerine yanal parklanma modelini uygulamaya başladık. Dar sokaklarda yaşanan tartışma ve kavgaların önüne bu şekilde geçeceğiz. Sokakları hızlı yapıyoruz. UKOME kararları biraz geç açıklandığı için henüz girilmez tabelalarımızı koyamadık.
Metro hattı Esenyurt meydanına geliyor. Tahminimizce 2019 yılına yetişecek. Yap-işlet-devret sisteminde olduğu için, yüklenici firma işini bir an önce bitirmek isteyecek. Tüyap arkasında kalan 360 dönüm yerimizi metro tamir bakım ünitesi olarak ayıracağız.
Kapalı pazarlarımızın otopark potansiyelini pazarın olmadığı günlerde ücretsiz olarak kullandıracağız. Yaklaşık 7 bin aracı ağırlayacağız. Trafik yükünü nispeten rahatlatacağız.
 
--Yeni belediye binasından taşınacak mısınız?
Talep çok. Hastane, otel, üniversite şıkları elimizdeki alternatifler.
Kat karşılığı düşünebiliriz. Ben tıp veya hukuk fakültesi olsun istiyorum. Esenyurt Üniversitesi’nin teklifi geldi. Başka üniversitelerle de görüşmeler yapıyoruz. Çeşitliliği önemsiyoruz. Bununla beraber, eski belediye binamızın yanına 3500 kişilik konferans binası yapılmasını arzu ediyoruz. Şartlarımızın arasında yer alıyor. Devasa meydana kavuşuyoruz. Nazım Hikmet heykelini havuzun içinde, su seslerinin eşliğinde, cam siluet çizgisinde konumlandıracağız. Tasarım detayları keyif verecek.
Nazım, Esenyurt’tan Karadeniz’e of çekecek.
 
--Çocuk üniversitesi kuruluyor mu?
Adına çocuk üniversitesi demeyeceğiz. Daha üst perdede bir isim önerisi geliştireceğiz. Projeye müracaat eden ve bilgilerini ileten 1000 zeki çocuğumuzun kayıtlarını aldık. Amacımız, zekiler içinden dahi olanları bulup çıkarmak. Bunu yaparken, Milli Eğitim Bakanlığı rolüne bürünmek istemiyoruz. Kendi çapımızda hareket etmeyi yeğliyoruz. Toplumumuzun dâhilere ihtiyacı var. Çocukta var olan potansiyelin üzerine bir şeyler koyabilmeniz mümkün. Ekstra potansiyel katamıyorsunuz. Hal böyle olunca, doğuştan yetenekli çocukların özel eğitim alması daha da önem kazanıyor.
Liseye müracaat yaşı sekize düştü. Dahi çocuklar 8 yaşında lise seviyesine başvurabiliyor. TC kimlik numarasında Esenyurt kaydı bulunan, en az altı aydır ilçemizde ikamet eden ailelerin çocuklarını sisteme kabul ediyoruz. Ortanca çocuğum üç yaşında matematiği çözmüştü. Araba plakalarından çıkarımlar yapar, basketbol maç skorlarını toplayarak işlem gerçekleştirirdi. Şimdi bilgisayar mühendisliği okuyor. Planlamamızı doğru yöneterek Esenyurt’a yakışır bir organizasyon kurgulayacağız.
Çocuklarımızı yarınlara hazırlarken, Türkiye’nin geleceğine de güzel şeyler sunacağız.
 
--Termal tesislere ilgi nasıl?
Zengin mineralli sulara sahibiz. İlgi yoğun. Fakat, bu tür işletmeleri yönetmek belediyenin konusu olmamalı. Özel sektörden teklif gelirse düşünürüz. Termal suya girmek biraz keyif işi. Zaten raporu olan hastalar doğrudan tedaviye alınıyor. Özel sektör halk günlerinde yüzde 50 indirimli tarife uygulamak suretiyle bizim yerimize geçebilir.
 
--Emrinizdeyiz Esenyurt sloganı eleştiriliyor mu? Neden emir?
Ak Parti iktidarları 16-17 senedir görev başındaysa, bunun arka planında halkın emrinde olma hassasiyeti yatar. Vergilerimizi vatandaştan alıyoruz. Elbette, patron vatandaş. Bizler hizmet için görevlendirilmiş insanlarız. Halktan gelecek emirlere saygı duyarız.
‘Emrinizdeyiz’ sloganını özellikle seçtim. Keskin olsun istedim.
Buraya sulanan siyasetçi, halktan emir alabilecekse göreve talip olsun. Yoksa hiç heveslenmesin. Biz, belediye başkanı olurken, buyruk vermeye değil, yurttaşın emrini almaya geliyoruz.
Başkanlık güçlü bir makam. Hizmetin hakimi değil, hadimiyiz.
Yani hademesiyiz. Bu anlayışı benimseyecek insanlarla çalışırız.
Aksi düşünülemez bile.
 
--Halkla buluşma günleri hedefine ulaştı mı?
Dokuz noktada başladık. Daha sonra sekize, ardından yediye düştü. Zamanla daha da azalır. Çünkü, ağlayarak belediyeden bir şeyler koparacağını zannedenlerin hevesleri kursaklarında kaldı.
Başkan yardımcılarımı vatandaşla yakın iletişim kurmaları yönünde görevlendirdim. Sosyal medyam gece 2.30’a kadar açık. 25 bin takipçim var. Canlı yayınlarda halkın sorularını alıyoruz. 100 bin izleyici sayısına erişiyoruz. Ciddi ve güzel öneriler, düşünce açılımları geliyor. Açık hava sineması kuşağında altı haftada 90 bin kişiye ulaştık. Proje çok tuttu. İnsanlara patlamış mısır, gazoz ikram ettik. Gayet memnun kaldılar. Sürekli görüşme talepleri geliyor. Günde 20-25 kişiyle toplantı yapabilirim. Ayda belki 9 bin kişiyle yüz yüze diyalog sağlayabilirim. Ama ben, konuşmaktan ziyade çalışmayı tercih ediyorum. Her gün en az 10 saat sahada olmak istiyorum.
 
--Sosyal yaşam renklerine fırsat kalıyor mu?
24 saatin 20’sini çalışmaya adıyorum. Aileme ve hobilerime vakit ayırmakta zorlanıyorum. Tatile çıkmak bir yana, kitap bile okuyamıyorum. Kitap sayfalarının kokusunu özledim. Bazı eser ve yayınları cep telefonumdan takip etmeye gayret gösteriyorum. Türkü, şarkı söylemeyi seviyorum. 70 yaşındaki hocam sesimin çok güzel olmadığını, fakat usulden çıkmadan türkü söylediğimi dile getirince, inanılmaz mutlu oldum. Amacım, insanların isteyince neler yapabildiğine dikkat çekmek. Halk oyunları eğitimine başkanlık görevine gelmeden altı ay önce başladım. Erzurum bar oyunu ekibine dahil oldum. Beni gören gençler daha fazla konsantrasyon sağladılar. Ekip 100 kişiye ulaştı. Hayvanlar dostum. Doğaya aşığım. Görevimin getirdiği sorumluluk uyarınca çok çalışıp az dinleniyorum. Bana, hadi yat deseler, gayet güzel uyuyabilirim. Hatta yataktan alamazlar bile. Mesuliyetimi biliyorum, hizmet vermeyi seviyorum.
 
--Belediye başkanlığına yeniden aday mısınız?
Halen belediye başkanıyım. Bu sorunun cevabını diğerleri düşünsün. Benim başkanlık onayıma sizler karar vereceksiniz. Partinin organları irade gösterecek. Adayımız Ali Murat Alatepe dendikten sonra, emredersiniz diyeceğim. Başka bir arkadaşımızın ismi öne çıkarsa, kendim için çalıştığımın yüzde 10 fazlasını onun için çalışacağım. Niyetim halis.
Hiçbir zaman fayda uman taraf olmadım.
Kulis yapmadım. Lehime konuşmasını umduğum insanları herhangi bir yere yollayıp propagandaya alan açmadım. Teşkilatçıyım. Haftada üç-beş vakit namazımı teşkilatta kılarım. Teşkilatın çayını severim. Partimize kim bir oy daha fazla kazandıracaksa, şart öne sürmeksizin, tüm gücümle onu desteklerim. Belediye başkanlığı görevinin bütün zamanımı alması sebebiyle özel işlerime eğilemez haldeyim. Bir başkan maaşıyla geçinmek hiç kolay değil.
Devletimiz biraz zam yaptı da, yüzümüz güldü.
Esenyurt için çalışmaya her zaman hazırım.
 
Yorumlar
Yorum Yap






Bu habere henüz yorum yapılmamış.

Yorum Yap'a tıklayarak ilk yorumu sen yapabilirsin.









 
 
 
KÖŞE YAZARLARI
İbrahim Dinç
Bizlik Haller
Erol Turan
Tecrit İnsanlık Suçudur
Esat Korkmaz
Maraş Katliamı
Ebru Öztürk
Mor Gün
Şirvan Yücel
Merak Dedikleri
Hakan Zat
Şelale’de Gizli Ajandalar
POPÜLER HABERLER
Göletin Yakışık...
ŞELALE PARK’TA ...
​MERHAMET DEĞİL...
​MUCİZE DEĞİL T...
BAHÇEŞEHİR’E DE...
Başakşehir'e s...
BÜYÜK ÜSTAD AKİ...
ŞAHİNTEPE GEÇİL...
​PRESTIGE MALL ...
Tümü
SON HABERLER
SAADET SÜRPRİZ ...
EMEĞİM BAHÇEŞEH...
DEVRİM KADINLA ...
BAŞAKŞEHİR ÖKSÜ...
Tümü
Haber bilgisinin gönderileceği e-posta adresini giriniz.
  Gönder  
 
  İptal  
 
 
rss facebook  Twitter

Gündem | E - Gazete | Köşe Yazarları | Vip Röportaj | Referanslar | Bize Ulaşın
ANASAYFA | FOTO GALERİ | VİDEOLAR | ANKETLER | KÜNYE | SİTENE EKLE | İLETİŞİM


Pikare 2024
Yeniliklerden Haberdar Olmak İçin
Valid CSS! Valid XHTML 1.0 Transitional